Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Millî Mücadele’yi başlatmak üzere ilk adımını attığı ve kurtuluşun kıvılcımının yakıldığı günü simgeleyen Ondokuz Mayıs ismiyle, bundan tam 45 yıl önce 1975 yılında Samsun’da bir bilim ve eğitim yuvası olarak Üniversitemiz küçük adımlarla hayatına başladı.
Pek çok emeğin, çabanın, iş birliğinin, birikimin, paylaşımın ve halisane katkıların harmanlanmasıyla filizlenen ve gün geçtikçe gelişen bu fidan, bugün kuruluşunun 45. yıl dönümüne ulaşmış bulunuyor. 45 yıllık bu birikim, dünya üniversiteler tarihinde küçük bir zaman dilimine denk geliyor olabilir ancak Ülkemizin üniversite yapılanması ve eğitiminde önemli bir sürece karşılık geliyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana Ülkemiz ve milletimiz için kurucu bir dönemeci vurgulayan “ilk adım”ın tarihini adında taşımanın verdiği gurur ve sorumluluktan hareketle bilim ve eğitimde hep bir adım daha ileri gitme bilinci içerisinde yoluna devam etti. Bugün de hep birlikte hayata geçirmek için var gücümüzle çalıştığımız ve bütün çabalarımızı birleştiren temel dinamik; bilgi, teknoloji ve değer üreten ve bilgiyi hayata daha çok katan bir üniversite ortamı temin etmek oldu. Bu ortam, aynı zamanda gençlerimizin bilim ve teknoloji üretmelerinin, eğitim aldıkları alanlarda başarılar kaydetmelerinin, girişimci ve yenilikçi olmalarının ve böylelikle geleceğimizi aydınlatmalarının temel yoludur.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak içinde bulunduğumuz dönemde çalışmalarımızın ve gayretlerimizin odaklandığı yönelimler; girişimcilik ve proje kültürünün yaygınlaştırılması, araştırma-geliştirme faaliyetlerinin yoğunlaştırılması, patent geliştirme, kalite yönetim sistemi, akreditasyon çalışmaları, uluslararasılaşma, üniversite-şehir-sanayi iş birliği, huzurlu bir çalışma ortamı, katılımcı ve insanı önceleyen yönetim anlayışı, engelsiz üniversite ve sıfır atık çalışmaları gibi alanlarda ilerledi. Bu süreçte tüm çalışanlarımızın emek yoğun çalışması ve paydaşlarımızın katkıları âdeta imbikten süzülerek birbirini destekleyen ve tamamlayan bir üniversite iklimi oluşturdu ve bu sinerjinin ve iradenin verdiği güçle 45. yılımıza önemli aşamalar kaydederek girdik. Çeşitli alanlardaki bu kazanımlarımız, kalite anlayışının bir gereği olarak somut çıktılarla ve ilgili kurumların değerlendirmeleriyle de tescil edilmiş oldu.
Tabii ki üniversite mefhumunun bilinci içinde ve bilimin ve teknolojinin sürekli güncellenen doğasına yönelik farkındalığın bir yansıması olarak, bunun bitimsiz bir süreç olduğunu idrak ederek ve her bir çalışanımızın desteğiyle hep daha iyiye yol alabileceğimiz ortak bir anlayışı benimsedik. Buradan hareketle; hep birlikte inşa ettiğimiz ve yürütmeye devam ettiğimiz çalışmalarımızın ve emeklerimizin sürdürülebilir bir çerçeve içinde ve bir kültür oluşturacak biçimde var olabilmesi için hassaten bir özen gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Çünkü kurumlar, kurumların kültürleri ve kurumsal hafızaları kalıcı niteliktedir.
Ayrıca yukarıda çerçevesi çizilen böylesine bir bilim ve eğitim atmosferinin hem ülkemize ve gençliğimize hem de akademiye, maksadı hasıl kılacak türden katkıları azami ölçekte katkı sağlayacağına kuşku yoktur. Elbette ve nihayetinde bu sürecin merkezinde insan ve değer yönelimi olduğu gerçeğini de her daim akılda tutmak gerekir. O yüzden bilim ve teknoloji üretiminin ve üniversite eğitiminin gerisinde değerler eğitimi eksenli bir perspektifin olması gerektiğine de her daim inandık.
İşte böyle bir perspektif ve ideal doğrultusunda; OMÜ’nün öğrencileri, çalışanları, mezunları ve emeklilerinin mensubu olmaktan gurur duydukları bir ailenin parçası olduklarının ve bu hissiyatı taşıdıklarının inancı içindeyiz. Öğrencisinden mezununa, çalışanından emeklisine, memurundan işçisine ve hocasına kadar OMÜ’lüler, 45. yıl boyunca bir aile olabilmenin dinamiklerini, emekleri ve birikimleriyle hep birlikte inşa ettiler. Hep birlikte inşa etmeye ve başarmaya devam edeceğiz inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerle; 45. yılımızı canıgönülden kutluyor; Ondokuz Mayıs Üniversitesinin çok değerli kurucuları ile 45 yıllık mazimizde OMÜ ailesine katkı veren, emekleriyle Üniversitemizi bulunduğu noktaya taşıyan her bir mensubumuza, öğrencilerimize ve mezunlarımıza saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Son olarak Ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği bu dönemde milletimize ve insanlığa bir kez daha şifa diliyor ve sağlıcakla kalın diyorum.
Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü